ötesine, ötesinde, öteye, ötede, den...
{
beyond
}
geçe, geçkin, ötesinde, öte, yanından...
{
past
}
yanında, kenarında, başında, yakınında,...
{
by
}
geçecek şekilde
{
past
}
fazla, aşırı, çok fazla, gereğinden...
{
over
}
dışarı, dışarıya, dışarıda, uzakta,...
{
out
}
her yerde, her tarafta, her yönden,...
{
all over
}
kışkırtma, ajitasyon; sinirlilik;...
{
all overs
}
geçmiş, önceki, eski, geçen
{
past
}
geçmiş zaman belirten
{
preterite
}
geçmiş zaman belirten
{
preterit
}
Wordt vertaald, even geduld aub..