azim, irade, istek, arzu, dilek, niyet,...
{
will
}
isteklilik, isteyerek yapma, içinden...
{
willingness
}
irade, istem
{
volition
}
dilemek, arzulamak, istemek, amaçlamak,...
{
will
}
istemek, arzulamak, talep etmek, arzu...
{
want
}
niyet etmek, kastetmek, demek istemek,...
{
mean
}
hoşuna gitmek, hoşlanmak, sevmek,...
{
like
}
Wordt vertaald, even geduld aub..