ufaklık, yavru
{
little one
}
yavrular
{
little ones
}
küçük çocuk, ufak erkek çocuğu, ufacık...
{
little boy
}
küçük, mini, ufak, minik, az, ufak...
{
small
}
küçük, ufak, az, dar görüşlü, bayağı,...
{
little
}
mini, minik, minicik, minnacık, ufacık,...
{
tiny
}
küçük harfle yazılı, küçük, ufacık,...
{
minuscule
}
alçak, kısa, kısa kesilmiş, az, bodur,...
{
short
}
önemsiz, değersiz, anlamsız, cüzi, silik
{
insignificant
}
önemsiz, mühim olmayan
{
unimportant
}
küçük, ufak, ufak tefek, önemsiz,...
{
petty
}
küçük, değersiz, önemsiz, abes, saçma
{
trivial
}
ikinci, orta, orta dereceli, ikinci...
{
secondary
}
küçük, ikinci derecede, ikincil, reşit...
{
minor
}
küçük, genç, ast, çocuk
{
junior
}
bir parça, biraz, bazı, kimi, bir takım,...
{
some
}
az, kıt, azıcık
{
few
}
Wordt vertaald, even geduld aub..
